Neden Türkiye?
- 2010 rakamları ile 730 milyar dolarlık bir GSYH’sı ve 957 milyar dolarlık bir Satın Alma Paritesi ile dünyanın 15. en büyük ekonomisidir ve AB ülkeleri arasında 6. sıradadır.
- 2002-2007 yılları arasında GSYH ortalama olarak %7 büyürken bu artış AB’de %2,8 olmuştur.
- Kamu borcu GSYH’nın %43’ü, kamu açığı GSYH’nın %-3,5’i enflasyon ise %5,6 oranındadır. AB’nin mali kılavuzlarına uymaktadır.
- Kredi derecelendirme şirketleri 2008 yılından beri devlet tahvili derecelerini arttırmıştır: S&P (BB/Pozitif/B), Moody’s (Ba2, Pozitif), Fitch (BB+ Pozitif: yatırım derecesinin yalnızca 1 kademe altındadır). 2011’de yatırım derecesine sahip olması beklenmektedir. On AB ülkesi daha riskli derecelere sahiptir.
- AB ile 1996’da imzalanmış Gümrük Birliği Anlaşması, Balkanlar’da ve Ortadoğu’da 16 ülke ile Serbest Ticaret Anlaşması mevcuttur. 2005 yılından beri AB ile üyelik müzakereleri devam etmektedir.
- Avrupa, Avrasya, Ortadoğu ve Afrika’daki 1,5 milyar müşteriye kolay erişim sağlanmaktadır. Avrupa’nın enerji koridoru ve terminali konumundadır. Ulaşım kapasitesi 221 milyon ton petrole ve 43 milyar cm3 doğal gaza çıkacaktır.
- 74 milyonluk nüfusunun 2/3’ü 33 yaşın altındadır. Altmış iki milyon cep telefonu kullanıcısı, 32 milyon internet kullanıcısı ve 45 milyon kredi kartı kullanıcısı vardır. Ülkeye yılda 28 milyon turist gelmektedir.
- Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY) 2000-2004 yılları arasında (yıllık ortalama) 1,4 milyar dolardan 2005-2008 yılları arasında 15,7 milyar dolara çıkmıştır.
- Başlıca ihracat alanları (102 milyar dolar): otomotiv, makine, tekstil, çelik ve hizmet sektörüdür. Ticaretin %50’den fazlası AB’ye gerçekleştirilmektedir. Komşu ülkelere yapılan ihracatlar 2002-2007 yılları arasında %478 artmıştır. Irak şimdiden 5. İhracat pazarı konumundadır. Başlıca ithalat alanları (141 milyar dolar): petrol ve gaz, makine, kimyasal maddelerdir. Dikkat edilmesi gereken noktalar: cari hesap açığı GSYH’nin %7’sidir.
- Kurumlar vergisi %20 oranındadır.
- Ülke, laik bir anayasaya sahip istikrarlı bir demokrasidir.
Bazı önde gelen sektörler.
- İnşaat sektörü 2002-2007 arasında %11 oranında büyümüştür. Dünyanın 4. en büyük çimento üreticisi, 8. en büyük çelik üreticisidir. Türk inşaat şirketleri bölgede lider konumundadır (Eski Sovyetler Birliği Ülkeleri, Ortadoğu).
- Otomotiv sektörü en fazla ihracat yapan sektördür. 2010 yılında 1 milyon araba üretilmiştir. Avrupa’da kullanılan arabaların %10’u Türkiye’de yapılmıştır. Türkiye 2015 yılına kadar Avrupa’nın 3. en büyük araba üreticisi olmayı hedeflemektedir. Ford, Toyota, Renault, Hyundai, Fiat, Honda, Mercedes, Man ve Isuzu, Türkiye’de araba, otobüs ve kamyon üretmektedir.
- Enerji sektörü oldukça fazla yatırım çekmiştir (2010 yılında 14 milyar dolar). 16.000 MW’lık ek enerji santrali özelleştirilecektir.
- İlaç sektörü dünyanın 4. en hızlı büyüyen pazarıdır.
- Birleşme ve satın alma aktiviteleri en çok sağlık, finansal hizmetler, üretim, turizm, hizmet, bilişim, kimyasal maddeler, perakende, eğlence, gıda ve içecek sektörlerinde gerçekleştirilmektedir.
Türkiye’de Satın Alma ve Birleşmeler.
- 2010 yılında 29 milyar dolar değerinde 203 birleşme ve satın alma anlaşması yapılmıştır. Özelleştirme anlaşmaları (14,6 milyar dolar) ve Garanti Bankası anlaşması (5,8 milyar dolar) dışında, kalan anlaşmaların toplamı 8,5 milyar dolar olmuştur. Dolayısıyla, kalan miktardaki ortalama anlaşma büyüklüğü 50 milyon dolar olup bu da birçok işlemin orta ölçekli segmentte yapıldığına işaret etmektedir. 2007-2010 yılları arasında ortalama anlaşmaların büyüklüğü 55 milyon-140 milyon dolar arasında olmuştur.
- Yabancı yatırımcılar, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarında anlaşma değerlerinin sırasıyla %70’ini, %85’ini, %38’ini ve %36’sını temsil etmiştir.
- Yabancı yatırımcılar daha çok Hollanda, Fransa, Almanya, İngiltere, ABD, Avusturya, İspanya, Portekiz, Japonya, Çek Cumhuriyeti ve BAE’den gelmektedir.
- 118 yerli ve uluslararası özel sermaye fonu Türkiye’yi kapsamakta olup bunların çoğunun ülkede zaten yatırımları bulunmaktadır.